İlk Hayal Kırıklığı
Sene 2013, üniversite 2. sınıfta yine yerimde duramadığım sadece üniversiteye gidip gelmekten bunaldığım, macera aradığım zamanlardı.Bir arkadaşımın zabıt katipliğine atandığını duydum, vakit kaybeder miyim hiç? Hemen benimde başvurmam lazım dedim. Elimde zaten çok da kötü sayılmayacak bir KPSS puanım vardı. E klavyem de çok iyidir. Araştırdım, ilk sınav Yargıtay'a. Başvurdum, kabul edildim. Sıra geldi klavye sınavına. Büyük bir heyecanla Ankara'ya gittim. Yıllardır merak ettiğim şehri ilk görüşüm, gezişimdi tabi ilk iş heyecanımı da yaşayışım...Sabah erkenden gittim Yargıtay binasının önüne, gruplar halinde alım yapılıyordu. Sıra bana geldiğinde ellerimin ve bacaklarımın nasıl titrediğini tarif etmem imkansız. 50 kişi aynı anda salondaydık, komut verildi 3 2 1 başladık. 3 dakika nasıl geçti ne yazdım ne yazamadım hiç hatırlamıyorum. Sanki o 3 dakikayı yaşamadım hiç. Görevli süre bitti deyip herkesi salondan dışarı çıkartırken harıl harıl kelimelerimi saydığımı hatırlıyorum sadece. Minimum 90 yazmamız gerekiyordu. Benim saydığım kadarıyla 88 idi doğru kelime sayım. 1-2 hafta kadar sonra açıklandı sonuçlar. 102 doğru kelime yazmışım, üstelik sadece 2 kez çalıştığım halde. Mutluluktan yurdu birbirine kattım tabii...
Sıra geldi mülakata. Bana yine Ankara yolları gözüktü. Tabiri caizse filinta gibi giyindik. Mülakat saatim 16.30 olduğu halde Ankara'nın trafiğini, yolunu bilmediğimden 12.00'de çıktım evden, 12.30'da mülakatın yapılacağı yerdeydim. Çok erken tabi o saatte beklemeye başlasam deli diye düşünürler. Biraz dolaş, bir yerlerde otur derken vakit yaklaştı, döndüm Yargıtay binasına. İçerisi epey kalabalık, bahçede bekliyoruz birde... Herkesin elinde sayfalarca notlar inanılmaz stres olmuştum. Saat 16.30 oldu hala içeri alınmadık, derken benim içeri giriş saatim 18.00'i geçti. Günün son yarışmacısı, pardon katip adayıydım. İçeri girdiğimde 4 beyefendi karşımda oturuyordu. Bense sandalyede Azer Bülbül'e bağlamışcasına titriyordum. Üniversitedeki hukuk hocam bir iki tüyo vermişti karşılarında nasıl durmam gerektiği, nasıl hitap etmem gerektiği hakkında ama sık sık Elif sen sınava girmeden kimlerin alınacağı bellidir, hele ki Yargıtay'da inanılmaz torpil dönüyor demişti. Bir kaç normal sorunun ardından Panama şapkası nerede üretilmiştir gibi tuhaf sorular sorulmaya başlandı. Hatırladığım bir soru ise şuan bunu utanarak yazıyorum ama 100 yıl savaşları kaç yıl sürmüştür sorusu. Cevabım 100 idi. :( Ama bunu söylerken aklımdan 1 saniyede kaç cümle geçti hemen sıralayayım. Bir alınacak kişiler belli ise e benimde tanıdığım biri var sonuçta keisn gireceksin dediler bana bu soruyu kolay soru olarak soruyorlar bence. Diğer ihtimal ise Elif zaten elendin Panama neyin nesidir böyle soru sordukları elendiğine delalet. İyisi mi çık git burdan vs.
Çıktım... Büyük bir hayal kırıklığı ile... Aradan bir hafta geçti sonuçlar açıklandı elbette tahmin ettiğim gibiydi, kazanamamıştım.
Şimdi zabıt katipliğine hazırlanan klavye snavından korkan arkadaşlara tek tavsiyem; eski sevgiliniz sizi aldatmış da ona mesaj yazıyormuşsunuz hissine kapılarak kullanın klavyeyi. 102 kelime garanti :)
Sıra geldi mülakata. Bana yine Ankara yolları gözüktü. Tabiri caizse filinta gibi giyindik. Mülakat saatim 16.30 olduğu halde Ankara'nın trafiğini, yolunu bilmediğimden 12.00'de çıktım evden, 12.30'da mülakatın yapılacağı yerdeydim. Çok erken tabi o saatte beklemeye başlasam deli diye düşünürler. Biraz dolaş, bir yerlerde otur derken vakit yaklaştı, döndüm Yargıtay binasına. İçerisi epey kalabalık, bahçede bekliyoruz birde... Herkesin elinde sayfalarca notlar inanılmaz stres olmuştum. Saat 16.30 oldu hala içeri alınmadık, derken benim içeri giriş saatim 18.00'i geçti. Günün son yarışmacısı, pardon katip adayıydım. İçeri girdiğimde 4 beyefendi karşımda oturuyordu. Bense sandalyede Azer Bülbül'e bağlamışcasına titriyordum. Üniversitedeki hukuk hocam bir iki tüyo vermişti karşılarında nasıl durmam gerektiği, nasıl hitap etmem gerektiği hakkında ama sık sık Elif sen sınava girmeden kimlerin alınacağı bellidir, hele ki Yargıtay'da inanılmaz torpil dönüyor demişti. Bir kaç normal sorunun ardından Panama şapkası nerede üretilmiştir gibi tuhaf sorular sorulmaya başlandı. Hatırladığım bir soru ise şuan bunu utanarak yazıyorum ama 100 yıl savaşları kaç yıl sürmüştür sorusu. Cevabım 100 idi. :( Ama bunu söylerken aklımdan 1 saniyede kaç cümle geçti hemen sıralayayım. Bir alınacak kişiler belli ise e benimde tanıdığım biri var sonuçta keisn gireceksin dediler bana bu soruyu kolay soru olarak soruyorlar bence. Diğer ihtimal ise Elif zaten elendin Panama neyin nesidir böyle soru sordukları elendiğine delalet. İyisi mi çık git burdan vs.
Çıktım... Büyük bir hayal kırıklığı ile... Aradan bir hafta geçti sonuçlar açıklandı elbette tahmin ettiğim gibiydi, kazanamamıştım.
Şimdi zabıt katipliğine hazırlanan klavye snavından korkan arkadaşlara tek tavsiyem; eski sevgiliniz sizi aldatmış da ona mesaj yazıyormuşsunuz hissine kapılarak kullanın klavyeyi. 102 kelime garanti :)
Bir arkadaşın tavsiyesiyle bloğunu okumaya başladım gerçekten güzel şeyler yazıyorsun umarım yılmadan bu şekilde devam edersin :) Klavye sınavını içinde güzel tavsiye vermişsin ;-) :D
YanıtlaSil