Ne Desek Bilemedik
Her birimizin üniversiteye başlarken farklı hayalleri vardı.Kimimiz gezip tozmayı gitmedik yer bırakmayacağımızı hayal ediyor kimimiz de çalışıp derece yapacağım diye düşünüyordu. Ama ortak olan bir şey var ki hepimiz en güzel en dolu şekilde yıllarını geçirip şahane anılarla ayrılmak istiyoruz. Bu tabiki öğrencilere kalmış bir şey arkadaş ortamı, yaşam şekli vs illa etkiliyor geçirdiğimiz günleri, iyi bir arkadaş ortamın kafa dengi arkadaşların varsa gezersin tozarsın da oturup dersine de çalışırsın. Ama öğrencinin mutlu olabilmesi için rektöre dekana ya da diğer çalışanlara pay düşmüyor değil. Şimdi okumakta olduğum çok sevdiğim Kastamonu üniversite ile ilgili düşüncelerimi paylaşacağım. Bu okulda ne yazık ki oturtulmuş bir düzen yoktur. Okula başladığım yıl mezuniyet töreni meslek yüksek okulunun bahçesindeki stadda yapıldı geçen yıl üniversiteye hayli uzak olan gazi stadyumunda, bu yıl da bugüne kadar gazi stadyumu diye belirlenmişken ani bir kararla kampüs içerisindeki yemekhane önünde boş alanda olacağı söyleniyor. Bunun yanı sıra 1. Yıl öğlenden sonra başlayıp geceye dem devam eden törende konser akşam başlamış gayette eğlenceli olmuştu. Geçen yıl tüm öğrenciler yine konserin akşam olacağını beklerken öğlen yapılmasından dolayı ne yazık ki Yalından mahrum kaldı. Bu yıl akşam olarak belirlendi konser saati umarım ani değişiklikle Murat Dalkılıçı da kaçırmayız. Sonra gelelim bahar şenliğine. Bizim üniversitede bahar şenliği diye bir şey yoktur arkadaşlar. Nasıl yani sahiden yok mu öğrencinin eğlendiği 2-3 gün süren şenlik dediğinizi duyar gibiyim ama sahiden yok. Mezuniyet günü bir sanatçı getirilir işte festival vs diye geçiştirilir.
Sonraa bir binada 5 fakültenin yer aldığını zaten söylemiştim önceki yazılarımda. Asıl sorun şudur ki açılmamış fakültenin binası yapılır bizim okulda. Bakınız sivil havacılık. Açılır mi belli bile değil ama devasa bir binası mevcut o binaya da her fakültenin öğrencileri biz geçeceğiz görürsünüz söylentisi içerisinde. Sonra en çok dert yandığım mezun olacağım ama okulumun ne televizyonunu görebildim ne radyosunu. Kendimizi deneme fırsatı bile tanımadılar. Aaa ama bakın şunu söylemeden geçmeyeyim Doğan ya da TRT nin iletişim yarışmalarına katılamayız destek göremeyiz ama boks turnuvalarında her sene birinci çıkarırız hemde Azeri öğrencilerden ne büyük bir şereftir değil mi ?? :)) Okul bahçemizin içerisinde tavuklar civcivler ve onları koruyan köpekler mevcut. Onlar da açılacak veterinerlik bölümüne antreman sanırım. Kütüphane de tuz basılmış yaramızdır. Bizim gidip ders çalışıp bilgi edineceğimiz bir kütüphanemiz yok arkadaşlar yok. Son olarak bizim tüm bu olumsuzlukları eleştirme hakkımız bile yok ;) Ne diyelim, ne diyelim ?
Yorumlar
Yorum Gönder