Güç

Yazıyı okumadan önce KUAN dinlemeyene küsücem!

https://www.youtube.com/watch?v=zgEZWl7Fo4s




1 yılda en çok duyduğum kelime... Ne kadar güçlüsün, nasıl böyle güçlüsün, sen güçlüsün, güçlü kızsın. Düşünüyorum, düşünüyorum.. Güç? Güç? Neydi beni tanımlayan bu kelime. Araştırdım  "duygularının arkasında durabilmek, düşmemek değil ama düştükten sonra kalkabilmek" güzel bir tanımlama. Biri de şöyle belirtmiş "güçlü olunmaz güçlü doğulur." mu acaba? Ya da şu an okuduğum kitapta belirtildiği gibi genlerle mi alakalı doğrudan? Kim yükledi bu anlamı üstüme, kimden nasıl geldi bilmiyorum ama ben güçlü olmak istemiyorum. Hiç de istemedim ki.  Büyümek de istemedim. Güçlü olmak, büyümek, olgunlaşmak bu kavramlar bana öyle büyük(!) öyle korkutucu ve uzak gelirdi ki aklımdan hiç bir anda büyümek zorunda olacağım geçmezdi. Hep enerjisi bitmeyen, haylaz, kıpır kıpır Elif olmak isterdim. Belki hala öyleyim belki tüm gücümün arkasında bu var bilmiyorum. Nasıl görünüyorum bunu da bilmiyorum. Kimseye sormak da istemiyorum. Çünkü zaman zaman umutsuzluğa kapılsam da hissettiklerimi dışarıya yansıttığım kişiyim tam olarak. 

Zaman zaman umutsuzluğa kapılmak.. Aslında biliyor musunuz insan başına gelenlerle güçlü, başına gelebilecekleri düşünmesiyle ise güçsüz oluyor. Benim bu dünyadaki en büyük korkum anne ve babayı kaybetmekti. Ne zaman bu düşünceye kapılsam kendimi güçsüz hisseder paniğe kapılırdım. Ama şimdi; başıma kaldırması, yaşaması çok zor bir şey gelmiş de olsa yanımda ablam eniştem kardeşim yeğenim arkadaşlarımın olduğunu bilmek, bir işimin meşguliyetimin olması, yaşıyor olmak güçlü hissettiriyor. Ne zamanki yine onları da kaybedebileceğim korkusu başlıyor tam o an çok güçsüz çok çaresiz olduğumu hissediyorum. Umarım anlatabilmişimdir...

Ve biliyor musunuz güçlü olmak benim sandığım kadar da kötü değilmiş. Kesinlikle farklı bakış açıları kazandırıyor, dik durmayı öğretiyor beraberinde.. Savunmayı, kendini ifade etmeyi, kendinden emin olmayı, kendini bilmeyi kesinlikle!

Ben şu an evet kendimi güçlü hissediyorum tercihten değil zorunluluktan da olsa.  Karşıma ne gelirse gelsin nasıl onarabileceğimi, nasıl yine ayakta dimdik durabileceğimi biliyorum. Aslında kısır bir döngü olsa da güçlü olduğum için mutlu, mutlu olduğum için güçlüyüm. 




**Alakasız bir dipnot ama çok sık unuttuğumuz için belirtmek istedim inanın değil yarınımızın yarım saat sonramızın garantisi yok. Kibir, gereksiz gurur, nefret pişmanlık oluşturacak şeyler, yapmayın... sevdiklerinize sarılın.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Salih NAYMAN röportajım

Salvo KOHEN

23 yaş sendromu