Kastamonu'yu Sevmek İçin Nedenler
Kastamonu'yu Sevmek İçin Nedenler
Hep sevmediğim yanlarını söyledim, hep oradan kaçmak için gün saydım, yazdığım güne de gittiğim zamana da hep nefret dolu olduğum Kastamonu'nun da sevilecek yanları varmış. O zaman kıyasa başlayalım...
1- İstanbul insanı yorar; zihnen de bedenen de... Bir kere hep hesap yapmak zorundasındır. Otobüs kaç dakikaya gelir, kaç saatte giderim, bindiğimde oturcak yer bulabilir miyim? Ya arka kapıdan binmek zorunda kalırsam? Ya akbilim gider de geri gelmezse?
1- Kastamonu rahattır. İstanbul'daki hesapların hiçbirini yapmana gerek yoktur. Oturmak mı istiyorsun bin Cumhuriyet Meydanı'ndan otobüse, miisss... Sık gelen otobüs var akbil derdi yok.
2-İstanbul hiyerarşinin kendini net gösterdiği yerdir. Burjuvalar, makam sahipleri 'elit' mekanlarda takılır. Öyle ki bazı mekanlara girebilmen için kılık kıyafet dahi önemlidir.
2- Hocası-öğrencisi- dekanı- başkanı ayırt etmeksizin gidilen mekanlar, Kahveci, Canoğlu gibi yerlerdir. Rahattır; eşofmanla dahi gidilir.
3-İstanbul'da ilçeler arası mesafe çoktur. Kurtköy'de oturuyorsun Bağcılar'a mı gitceksin? Allah başka dert vermesin. Ankara'dan Kars'a git daha az yorulursun.
3- Süt mahalleye binmediğin sürece kuzeykent-çarşı arası oldukça kısadır. İlçeler de biraz lüxe giriyor sanırım.
4-İstanbul büyük yerdir. İnsanlar yabanidir, düşsen, ölsen dönüp bakan olmaz. Herkes kendi telaşesindedir. Binbir tip insan tip tip bakan cinsler vardır. Tuhaftır yani.Sahiplenemezsin bu şehri.
4- Kastamonu samimidir. Hemen her yerde tanıdık görürsün, şehir seninmişcesine gerine gerine dolaşırsın.
5-Evet Kastamonu'da en çok yakındığımız şey; aktivite yokkk ! İstanbul'da var da paran mı çok? Herşey ateş pahasıdır, pahalıdır. Sinemaya mı gitceksin minimum 50 tl çıkart cepten.
5- Aktivite az ama ucuz. MMM pek düzgün olmasa da 7 tl'ye sinemamız mevcutt. Ucuz mısırı da unutmamak gerek.
6- İstanbul zamanını çalar. Bir işe başlasam şunu yapacağım bunu yapacağım diye sıralarsın. İşe girdikten sonra ise 1 saat daha fazla uyumak için çabalarsın. Çünkü 08.30'daki iş için 06.00'da kalkıp hazırlanman lazım... Akşam da 18.00'de çıktığını farzetsek 20.00'de evdesin. E kolay gelsin.
6- Zamanın yeter de artar bile. İşe geç gider, erken dönebilirsin. Geri kalan vakit de akşam dışarı da çıkarsın, kitabını da okursun, filmini de izlersin.
Fakat; tüüüm bunlara rağmen İstanbul başkadır. Livaneli'nin de dediği gibi 'İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer. Sana hep ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.'
---->İstanbul bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir. (Hz.Muhammed)
---> Bu İstanbul şehri ki misli benzeri yoktur. Bir taşına bütün Acem mülkü fedadır. (Şair Nedim)
--->Dünyaya bir kez bakmak zorundaysan sadece İstanbul’a bak! (Alphonse de Lamartine)
Hep sevmediğim yanlarını söyledim, hep oradan kaçmak için gün saydım, yazdığım güne de gittiğim zamana da hep nefret dolu olduğum Kastamonu'nun da sevilecek yanları varmış. O zaman kıyasa başlayalım...
1- İstanbul insanı yorar; zihnen de bedenen de... Bir kere hep hesap yapmak zorundasındır. Otobüs kaç dakikaya gelir, kaç saatte giderim, bindiğimde oturcak yer bulabilir miyim? Ya arka kapıdan binmek zorunda kalırsam? Ya akbilim gider de geri gelmezse?
1- Kastamonu rahattır. İstanbul'daki hesapların hiçbirini yapmana gerek yoktur. Oturmak mı istiyorsun bin Cumhuriyet Meydanı'ndan otobüse, miisss... Sık gelen otobüs var akbil derdi yok.
2-İstanbul hiyerarşinin kendini net gösterdiği yerdir. Burjuvalar, makam sahipleri 'elit' mekanlarda takılır. Öyle ki bazı mekanlara girebilmen için kılık kıyafet dahi önemlidir.
2- Hocası-öğrencisi- dekanı- başkanı ayırt etmeksizin gidilen mekanlar, Kahveci, Canoğlu gibi yerlerdir. Rahattır; eşofmanla dahi gidilir.
3-İstanbul'da ilçeler arası mesafe çoktur. Kurtköy'de oturuyorsun Bağcılar'a mı gitceksin? Allah başka dert vermesin. Ankara'dan Kars'a git daha az yorulursun.
3- Süt mahalleye binmediğin sürece kuzeykent-çarşı arası oldukça kısadır. İlçeler de biraz lüxe giriyor sanırım.
4-İstanbul büyük yerdir. İnsanlar yabanidir, düşsen, ölsen dönüp bakan olmaz. Herkes kendi telaşesindedir. Binbir tip insan tip tip bakan cinsler vardır. Tuhaftır yani.Sahiplenemezsin bu şehri.
4- Kastamonu samimidir. Hemen her yerde tanıdık görürsün, şehir seninmişcesine gerine gerine dolaşırsın.
5-Evet Kastamonu'da en çok yakındığımız şey; aktivite yokkk ! İstanbul'da var da paran mı çok? Herşey ateş pahasıdır, pahalıdır. Sinemaya mı gitceksin minimum 50 tl çıkart cepten.
5- Aktivite az ama ucuz. MMM pek düzgün olmasa da 7 tl'ye sinemamız mevcutt. Ucuz mısırı da unutmamak gerek.
6- İstanbul zamanını çalar. Bir işe başlasam şunu yapacağım bunu yapacağım diye sıralarsın. İşe girdikten sonra ise 1 saat daha fazla uyumak için çabalarsın. Çünkü 08.30'daki iş için 06.00'da kalkıp hazırlanman lazım... Akşam da 18.00'de çıktığını farzetsek 20.00'de evdesin. E kolay gelsin.
6- Zamanın yeter de artar bile. İşe geç gider, erken dönebilirsin. Geri kalan vakit de akşam dışarı da çıkarsın, kitabını da okursun, filmini de izlersin.
Fakat; tüüüm bunlara rağmen İstanbul başkadır. Livaneli'nin de dediği gibi 'İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer. Sana hep ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.'
---->İstanbul bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir. (Hz.Muhammed)
---> Bu İstanbul şehri ki misli benzeri yoktur. Bir taşına bütün Acem mülkü fedadır. (Şair Nedim)
--->Dünyaya bir kez bakmak zorundaysan sadece İstanbul’a bak! (Alphonse de Lamartine)
Yorumlar
Yorum Gönder