Almanya-Stuttgart


Evs projemiz için yola çıktık... Ilk durak aktarmalı uçuş nedeniyle Almanya Stuttgart idi. Madem bir şey yazıyoruz bütün detayları ile olsun değil mi ? Havaalanından başlayalım. Germanwings havayolu ile uçtuk. Maliyeti en düşük havayollarından biri olduğu için koltukları taştan farksız. Ikram su ve bayat ekmekten yapılmış sandviç. Bir de minik Haribo. Almanca konuşulduğu için zaten zerre bir şey anlamadan gerçekleşti yolculuk. En zorlu süreç pasaport kontrolde oldu. Önümüzdeki 25 kişiye yalnızca pasaporta bakılıp geç dendi. Ama iş bize gelince sorular yöneltmeye başladı. Çat pat Ingilizce cevaplar verip anlaşılamamaktan dolayı gergin dakikalar yaşarken bir Türk beyefendi hızır gibi yetişti. Derdimizi ona anlattık o da Alman polise. Bizdeki tabiriyle 'sabır çekerek' geçiş izni verdi. Stuttgart'ta yakın bir akrabamız bulunduğu için kalacak yer konusunda sıkıntı yaşamadık. Sağolsunlar çook güzel bir şekilde ağırladılar bizi. Stuttgart'ı dolaşalım dedik biraz. Almanca okunduğu gibi yazılmadığı yazıldığı gibi okunmadığı için gezdiğimiz yerlerin hiçbiri aklımızda kalmadı. Ama genel olarak çok beğendiğimi söyleyebilirim. Yemyeşil Stuttgart. Park kültürü var. Insanlar kapalı kafelere tıkılıp kalmaktansa parklarda yeşil in tadını çıkarmayı tercih ediyor. Şunu da ekleyeyim ki malesef bizler Avrupa'dan daha Avrupai yaşamaya başlamışız. Bizim Gülhaneyi vs düşündüğümüzde Almanlar sahiden bizden daha edepli insanlar vesselam. Kısa bir Stuttgart turunun ardından Türk'lerin yaptırmış olduğu camiyi görmeye gittik. Ben bizim camiler gibi hayal ediyordum ama tabi yanılmışım minare yok bildiğimiz bina camiye çevrilmiş üç katlı apartman ilk kat mutfak ikinci kat erkekler için mescid üçüncü kat da hanımlar için. Ramazan Ayında bahçeye çadırlar kurulup iftar veriliyor. Günü bu şekilde sonlandırdık. Sabah havaalanı da kısmen bir maceraydı denilebilir. Bizdeki gibi girişte arama yapılmıyor yalnızca uçak bekleyeceğin alana giderken yapılıyor arama. Bir de valizim Türkiye'de 22 kilo gelirken Almanya'da aynı valiz nasıl oldu da 30 kg geldi anlayamadım. Her neyse arama diyordum arama ki ne arama. Almanlar kuralcı derken bu kadar olduklarını bilmiyordum. Türkiye'den çıkarken ne bagaj ne çanta kontrol edilmedi el kol sallaya sallaya çıktık. Ama burada önce tablet telefon fotoğraf makinesi tek tek çıkarıp çantadan kutulara koyuyorsun ardından ceket vs çıkartıyorsun x rayden geçtikten sonra aranıyorsun. Sonra bayanın soru yöneltmesi üzerine I Dont speak deutsch demeye başladım. Dilimi sorunca Turkish dememle kadının kafasını sallaması bir oldu. Pek çoğu sevmiyor Türk'ü.net. Ama hak yemeyelim gördüklerinde tebessümle selam veren Almanlar'ın sayısı da az değil. Şuan Cagliari uçağında yazıyorum bunları. şans dileyin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Salih NAYMAN röportajım

Salvo KOHEN

23 yaş sendromu